Fonda İstanbul'un Büyülü silueti Kendimi ayıklıyorum kentin sokaklarından, bir kargaşa, Bir gürültüyüm artık. Şehre bu kadar geç gelmemeliydik Diyen dostum boğuşuyor hala onunla bitmez bir Enerjiyle. Şehir kustukça kendi içine kusuyor, çocukları Çoğalıyor, fahişeleri, üçüncü cinsiyetleri ve polisleri. Umursayarak yaşıyorum kenti, boğuşanları görüyorum, Tüccar didişmelerini, şehre sığındıkça kendinden Ayrılanları görüyorum. Tıkanan nefesleriyle yoksul ihtiyar Satıcıları, zabıtaları... Şehre bana bana konuşuyorum. Aç gözlülüklerim, korkularım, kavak ağaçları, bakıcılar Şehrin sokaklarını hala sokak çocukları kadar Tanıyamadan polisler, şehre son kez dönelim yüzümüzü. Ayna da görür gibi seyredelim kendimizi Yansımasında bilelim şehirde olmak nedir öğle sonralarında Kıran kırana koşturmak, ben olmak nedir. Denize tanımamak bir deniz şehrinde. Kendimi ayıklıyorum şehrin sokaklarından Dostlarımı ayıklıyorum, aşklarımı, köprü altı çocuklarını Ayıklıyorum. Soğan satıcılarını, işportacıları, fahişeleri Ayıklıyorum, otomobilleri, gürültüyü, ırza geçmeleri, cinayetleri Gündüz düşlerini ayıklıyorum, şairleri, sarhoşları ayıklıyorum, Sokak köpeklerini, hayal kırıklıklarını... Şehre bana bana konuşuyorum Fonda istanbul’un büyülü silueti |
İlhami Atmaca |
3 Şubat 2012 Cuma
Fonda Istanbul'un Buyulu Silueti.....2012
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder